Yükleniyor
0   /   100

İstanbul’un o bildik telaşı, kalabalıklar Sirkeci’den Eminönü’ne doğru insan seli yaratırcasına hareket ediyordu. Her zamanki gibi herkesin bir acelesi, bir yerlere yetişme telaşı vardı. Kalabalığın içindeydim fakat benim bir telaşım yoktu, belki insan selini, belki trafiği düşünüyordum ta ki yaya geçidinin kenarında yere çömelmiş o adamı görene kadar. Elinde sigarası, bakışları sanki tüm bu koşuşturmaların ötesindeydi. 

Adam yere çömelmiş, omuzları düşmüş, bakışları uzaklara dalmış vaziyette elindeki sigaradan derin bir nefes çekti ve dumanını uzaklara bıraktı. O duman sanki içindeki bütün ağır dertleri taşıyor gibi yavaş yavaş yukarı doğru, göğe yükseldi. O sigara sanki onun son neşesiydi. Sanki her nefes bir veda, her duman saklı olan şeyleri unutma çabasıydı.  Hemen arkasında bank olmasına rağmen o soğuk zemini seçmişti. 

Yanından yüzlerce insan geçiyordu. İşine yetişenler, telefonuna gömülenler, trafik ışıklarına odaklanmış insanlar, turistler… Hiçbiri durup ona bakmadı. Sanki orada yoktu. Herkes kendi dünyasının içinde, kendi dertlerinin peşindeydi. O adamın neden yere çömeldiği, ne düşündüğü, ne yaşadığı kimsenin umurunda değildi. 

“Abi hayırdır, neyin var?” diye sordum. Arkada bank var, orada otur istersen” 

Cevabı “Karışma. Böyle iyiyim. Sağ ol”

“Bırakın beni,” diyordu sanki. “Kendi yalnızlığımla baş başa bırakın beni”

Onun için arkadaki bank değeri olmayan bir nesneydi belki de. Belki de çömeldiği kaldırım taşı ona kendi yalnızlığının sınırlarının çiziyordu. Belki de o an kendi yalnızlığı, çaresizliği, düşünceleri ile baş başa kalmak istiyordu. O adam, aslında tüm bu insanların içinde, kendi yalnızlığının kalesini kurmuştu. İnsanlar onu görmüyordu çünkü görmek istemiyorlardı. Görmek, durmak demekti. Durmak, sorgulamak demekti. Ve kimse, bu akıp giden hayatın içinde durup sorgulamak istemiyordu.

 

Tıpkı Özdemir Asaf’ın Yalnızlık şiirinde olduğu gibi…

Yalnızlık, yaşamda bir an,
Hep yeniden başlayan..
Dışından anlaşılmaz. 

 
Ya da kocaman bir yalan,
Kovdukça kovalayan..
Paylaşılmaz. 
 
Bir düşün ‘de beni sana ayıran
Yalnızlık paylaşılmaz
Paylaşılsa yalnızlık olmaz. 

Uzaklaştım ama aklım onda kaldı. Geri dönüp baktığımda hala aynı pozisyondaydı. Etrafındaki dünya hızlı akıp giderken, o kendi durağan anında kalmak istiyordu. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir