Yıllarını fotoğraf başta olmak üzere diğer sanatsal aktiviteleri takip etmiş, hayatın imbiğinden geçirmiş ve entelektüel birikimini yaratmış Rıza Aksoy’un sokak, İstanbul ve insan izlenimlerini bu sayfada paylaşacağız.
Fotoğrafla uğraşan Dilan Bozyel “Metin Erksan’ın “Sevmek Zamanı” filmini izledim daha renkli foto çekmem” demiş. İnsan duygusunu, yalnızlığını, efkarını ve hüznünü yansıtan siyah beyaz fotoğraf çekmeyi son zamanlarda düstur edinmiş Rıza Aksoy. Bir sohbetimizin söz arasında “Ara Güler’i arıyorum kendi çapımda…” demişti, fotoğraflarında bu arayışın izlerini görmemek mümkün değil.
Rıza Aksoy başlıyor söze…
Şeref kardeş madem İstanbul’da yıllardır yaşıyoruz, ressamlara, şairlere ve yazarlara yüzyıllardır ilham olmuş bu kadim şehir, tarih dolu şehir, bize de okuduklarımız ve gördüklerimiz kadarıyla, bir sanatsever olarak ilham vermekte.
İstanbul’u gezerken; sokakları ve mekanları, akan hayatı ile bizlere de ilham veriyor, bizler de başka gözler ile bakıyoruz bu kente.
Ara Güler son dönemlerinde İstanbul’un fena bozulmasına çok içerleniyordu ve pek İstanbul’un son demlerini çekmek istemiyordu. Biz amatör ruhlular İstanbul’u gezerken ondan izler arıyoruz. Onun gibi bakmak istiyoruz hep.
Tabi ki telefon ile fotoğraf çekmek o tadı vermese de, olduğu kadar diyerek avunuyoruz işte. Klasik İstanbul’un yine de seyrine ve gezmesine doyum olmuyor.
Şöyle ciddi ciddi 50 güzel fotoğraf çeksek bastırsak büyük ebat ne güzel olur değil mi?
Rıza Aksoy’a bazen spontene yolculuklarda rastlayabilirsiniz. Nereye, nasıl gidileceğini planlamadan yollara düştüğüne tanıklık edebilirsiniz. Bazen Yalova’nın bir köyünde bazen de İzmit’in bir kasabasındadır. Rayların üzerinde akan bir trenin orta kompartımanında veya bir feribotun pruvasında görebilirsiniz.