Ahmed Arif’e ait olan Oy Havar şiirini seslendirmeye çalıştım. Umarım beğenirsiniz. Yorum ve önerilerinizi yorum bölümünde paylaşırsanız sevinirim. https://www.youtube.com/watch?v=XvOY6CsWkqg&t=8s
Şeref Aksoy
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.Kimsesizlerin olduğu ıssız sokaklardan,Sadece sokak lambalarının aydınlattığı soğuk şoselerdenYokuşlardanBeni bir başıma bırakıp git.
Gidilecek yerler var yüreğinin götürdüğüBir kaç gün sürecekTabi ki var bu yolculuğun gecesiSoluk pencerelerin arkasındanSelamlar sizi Kız KulesiPencerenin önündeki sorar”Baba bu neyin kulesi?”
Nazım Hikmet’in “kesik bir omuz başı gibi” eksikliğinin sızısını hissedeceğim Serkan dostumun.
Denizin üstü gibi altının heyecan verici, büyüleyici zaman zaman hareketli, tehlikeli bulurlar. Denizciler mitolojiyi bilmemelerine rağmen Poseidon’a inanırlar.
Çocukluğumuzun, gençliğimizin genelde kahramanları vardır, varoluş hikayemizde hep önemli bir pozisyondadırlar. Özgürlüğe, umuda, paylaşıma dair kullandığınız sözcüklerde mutlaka onun katkısı hep olmuştur. Güzel günlere dair umudunuzu yaratan, sıcak tutan, bayraklık eden ve gölgesi ile duruşunuzu şekillendirme gibi bir misyonu vardır. Tekil bir hayatın içinde çoğul türkülerini hep birlikte söyletendir. Herkesin hayatında mutlaka bir Fazlı Aksoy’u...
Yıllarını fotoğraf başta olmak üzere diğer sanatsal aktiviteleri takip etmiş, hayatın imbiğinden geçirmiş ve entelektüel birikimini yaratmış Rıza Aksoy’un sokak, İstanbul ve insan izlenimlerini bu sayfada paylaşacağız. Fotoğrafla uğraşan Dilan Bozyel “Metin Erksan’ın “Sevmek Zamanı” filmini izledim daha renkli foto çekmem” demiş. İnsan duygusunu, yalnızlığını, efkarını ve hüznünü yansıtan siyah beyaz fotoğraf çekmeyi son zamanlarda...
Diğer yazı için sağa kaydırınız… Adam ve Deniz Deniz ve Adam Denize uzanan iskele, iskelede Adam, deniz hırçın, Adam sakin, Adam denize bakıyor, deniz Adamın farkında değil… Yorgundu yüreği adamın, deniz gibi…Deniz gibi hırçındı bir zamanlar; coşkulu-derinden dalgalara vurduğundaO günlerden eser yoktu şimdiDalgalar geri çekildikçe adam da geri çekildi… Oysa, kocamandı bir zamanlar o yürek-...
Siyah beyaz Türk filmlerinde hafızalarda kalan enstantanelerden bir tanesi de balıkçı kasabalarıdır. Motorların, martı sürülerinin, balıkçı ağlarının ve balıkların rol kestiğine tanıklık edersiniz. Aşk, balık ve balıkçı amca üçgeni içinde bulursunuz kendinizi. Aşk hikayesinin bir yerinde bu büyüyü bozmak isteyen gangster kılıklı tiplerin koşuşturmaları içinde hep mutlu sonla bitmesini istersiniz. Pos bıyığı ve sevecen tavırları...
“Benzemez kimse sanaTavrına hayran olayım …” Klarnetinden yükselen nağmeleri Foça sahilinin her yerinden duymanız mümkün. Kayıtsız kalmamanız mümkün değil hani o derece içten. Öyle ki kediler klarnetten çıkan nağmeleri duyduklarında, usulca yaklaşıp uzanıyorlar sere serpe öylece yanına. Uyuyorlar mı yoksa dinliyorlar mı anlamak mümkün değil, bana dinliyorlarmış gibi geliyor. Eserini icra ettikten sonra kısa bir ...