Yükleniyor
0   /   100

Olan biten her şey göründüğünün, gördüğümüzün tam tersi. Ne kadar bir şeysek aslında o kadar o şey değiliz. İnanmak istediklerimiz, kendimizi inanmaya zorladıklarımız gerçekte kaçmak istediklerimiz. Fakat bir o kadar da kaçamadıklarımız. Yorumladığımız her şey baktığımız dar çerçevenin ürünü. Savunduğumuz, kurguladığımız, düşündüğümüz her şey küçük bir rüzgârda savrulacak kum taneleri gibi. Kendimizi güçlü göstermeye çalışma gayretimizin arkasında korkunç bir güçsüzlük var veya öyle olmamız dayatılıyor.

Dar alanda kısa paylaşmalar vari döngüler içindeyiz. Yaratılan sarmalın içinde debelleşiyor muyuz orası da muallak. Modern zamanlar diye ortaya konulan modernite safsatadan başka bir şey değil. Bazen bunun farkına varıyoruz fakat bu farkındalık saman alevi misali aniden alevleniyor yada birden dağılıyor, ortada ne sap kalıyor ne de saman. 

  • 01
    Başlangıç 01/2000

    01/01/2000 - Başlangıç

    2000 li yılların başında şekillenmeye başladı blog sayfası hazırlama düşüncesi. Görüntüleme 0

  • 4
    Rengin Ne? Haz 2020

    4 Haz 2020 - Rengin Ne?

    Senin rengin sarı mı, yoksa mavimi diye sordum. Deniz dile geldi, “rengin önemi var mı? Hüzünde mavi, neşe de sarı olurum. Bazen de bir yanım dolup taşar, diğer yanım ağıtlar yakar. O zaman hem sarı hem de mavi olurum. ” Bir bakarsın köy olurum, Kıyıkışlacık köyü. Görüntüleme 0

  • 26
    Kıyıkışlacık Nis 2020

    26 Nis 2020 - Kıyıkışlacık

    Kıyıkışlacık Kıraathanesi, 8 saat uyku dışındaki diğer saatlerde her daim sıcak çay bulabileceğiniz bir mekan. Mekanda havyar da yeme ihtimaliniz vardır. Sabahları masaya kafasını vurmuş uyuyanı, gece… Görüntüleme 0

  • 25
    Sub label 1 Mar 2020

    25 Mar 2020 - Şammaz Usta

    Şammaz usta, “elli iki yıldır köfte yoğuruyorum, bir elli yıl daha köfte yoğururum ” diyerek yüzünde asılı kalan gülümseme ile köftelerini sunuyor bize. “Eğer kıymanın şekli yuvarlaksa halep yassı ise adana kebap derler bizim buralarda…” Konya’nın Cumra’sından olduğunu öğreniyoruz oysaki yediğimiz halep köftesinin lezzetin midir nedir Halep’li sanıyoruz, yanılmanın utangaçlığından hafif gülümsüyoruz. Görüntüleme 0

  • 03
    Remzi Amca Oca 2020

    03 Oca 2020 - Remzi Amca

    Ara Güler son dönemlerinde İstanbul’un fena bozulmasına çok içerleniyordu ve pek İstanbul’un son demlerini çekmek istemiyordu. Biz amatör ruhlular İstanbul’u gezerken ondan izler arıyoruz. Onun gibi bakmak istiyoruz hep. Tabi ki telefon ile fotoğraf çekmek o tadı vermese de, olduğu kadar diyerek avunuyoruz işte. Klasik İstanbul’un yine de seyrine ve gezmesine doyum olmuyor. Şöyle ciddi ciddi 50 güzel fotoğraf çeksek bastırsak büyük ebat ne güzel olur değil mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir