Olan biten her şey göründüğünün, gördüğümüzün tam tersi. Ne kadar bir şeysek aslında o kadar o şey değiliz. İnanmak istediklerimiz, kendimizi inanmaya zorladıklarımız gerçekte kaçmak istediklerimiz. Fakat bir o kadar da kaçamadıklarımız. Yorumladığımız her şey baktığımız dar çerçevenin ürünü. Savunduğumuz, kurguladığımız, düşündüğümüz her şey küçük bir rüzgârda savrulacak kum taneleri gibi. Kendimizi güçlü göstermeye çalışma gayretimizin arkasında korkunç bir güçsüzlük var veya öyle olmamız dayatılıyor.
Dar alanda kısa paylaşmalar vari döngüler içindeyiz. Yaratılan sarmalın içinde debelleşiyor muyuz orası da muallak. Modern zamanlar diye ortaya konulan modernite safsatadan başka bir şey değil. Bazen bunun farkına varıyoruz fakat bu farkındalık saman alevi misali aniden alevleniyor yada birden dağılıyor, ortada ne sap kalıyor ne de saman.
Dağların içerisinden süzülerek ve birikerek doğduğuna tanıklık ediyoruz ve buz gibi suya ayaklarımızı daldırdığımızda vücudumuzda bir ferahlık hissine kapılıyoruz.
Yakılan her ağacın külleriydi heveslerimiz, Aydınlıktı yüzlerimiz solmamıştı henüz güneşlerimiz, Yitik bakışlarda gizlemiştik Saftı çocukluğumuz, Avuçlarımızdaydı umut sımsıkı tuttuğumuz, Bir sıcaklıktı Sabah …
Ahmed Arif’e ait olan Oy Havar şiirini seslendirmeye çalıştım. Umarım beğenirsiniz. Yorum ve önerilerinizi yorum bölümünde paylaşırsanız sevinirim. https://www.youtube.com/watch?v=XvOY6CsWkqg&t=8s Görüntüleme 37
“Akdeniz yakası, Aydın elleriKuşlar gider bizim Abdal Musa’yaCemal’in görünce yürüdü dağlarTaşlar gider bizim Abdal Musa’ya 23 Haziran akşamı bizler de İstanbul’dan bu …
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.Kimsesizlerin olduğu ıssız sokaklardan,Sadece sokak lambalarının aydınlattığı soğuk şoselerdenYokuşlardanBeni bir başıma bırakıp git. Görüntüleme 65
Gidilecek yerler var yüreğinin götürdüğüBir kaç gün sürecekTabi ki var bu yolculuğun gecesiSoluk pencerelerin arkasındanSelamlar sizi Kız KulesiPencerenin önündeki sorar”Baba bu neyin …
Rıza Aksoy’un Bozcaada ile ilgili izlenimlerini kendi kaleminden okuyalım. Son yıllarda günübirlik geziler ya da hafta sonu turlarıyla oldukça ilgi gören Bozcaada’yı …
Nazım Hikmet’in “kesik bir omuz başı gibi” eksikliğinin sızısını hissedeceğim Serkan dostumun.
-
01Başlangıç 01/2000
01/01/2000 - Başlangıç
2000 li yılların başında şekillenmeye başladı blog sayfası hazırlama düşüncesi. Görüntüleme 0
-
4Rengin Ne? Haz 2020
4 Haz 2020 - Rengin Ne?
Senin rengin sarı mı, yoksa mavimi diye sordum. Deniz dile geldi, “rengin önemi var mı? Hüzünde mavi, neşe de sarı olurum. Bazen de bir yanım dolup taşar, diğer yanım ağıtlar yakar. O zaman hem sarı hem de mavi olurum. ” Bir bakarsın köy olurum, Kıyıkışlacık köyü. Görüntüleme 0
-
26Kıyıkışlacık Nis 2020
26 Nis 2020 - Kıyıkışlacık
Kıyıkışlacık Kıraathanesi, 8 saat uyku dışındaki diğer saatlerde her daim sıcak çay bulabileceğiniz bir mekan. Mekanda havyar da yeme ihtimaliniz vardır. Sabahları masaya kafasını vurmuş uyuyanı, gece… Görüntüleme 0
-
25Sub label 1 Mar 2020
25 Mar 2020 - Şammaz Usta
Şammaz usta, “elli iki yıldır köfte yoğuruyorum, bir elli yıl daha köfte yoğururum ” diyerek yüzünde asılı kalan gülümseme ile köftelerini sunuyor bize. “Eğer kıymanın şekli yuvarlaksa halep yassı ise adana kebap derler bizim buralarda…” Konya’nın Cumra’sından olduğunu öğreniyoruz oysaki yediğimiz halep köftesinin lezzetin midir nedir Halep’li sanıyoruz, yanılmanın utangaçlığından hafif gülümsüyoruz. Görüntüleme 0
-
03Remzi Amca Oca 2020
03 Oca 2020 - Remzi Amca
Ara Güler son dönemlerinde İstanbul’un fena bozulmasına çok içerleniyordu ve pek İstanbul’un son demlerini çekmek istemiyordu. Biz amatör ruhlular İstanbul’u gezerken ondan izler arıyoruz. Onun gibi bakmak istiyoruz hep. Tabi ki telefon ile fotoğraf çekmek o tadı vermese de, olduğu kadar diyerek avunuyoruz işte. Klasik İstanbul’un yine de seyrine ve gezmesine doyum olmuyor. Şöyle ciddi ciddi 50 güzel fotoğraf çeksek bastırsak büyük ebat ne güzel olur değil mi?