Yükleniyor
0   /   100

Şeref Aksoy

Çayırın Kalbine: Kırkpınar’a Yolculuk

Tarih 2008, Fotoğraf Atölyesi haftalık gezi programını Edirne Kırkpınar olarak açıkladığında, çocukluğuma dönmüştüm. Eskiden 3 gün süren düğünlerin son günü harman güreşleri  yapılırdı. Baş pehlivan olmak için kıyasıya mücadele eden güreşçileri izledikçe onlara özenir, tutmasalar ben de meydana inmek isterdim. Tutmasalar belki de güreşçi olmuştum.  Heyecan ile Kırkpınar’a yol almaya başladık… Edirne’ye varan yol, usul...

Devamını Oku about "Çayırın Kalbine: Kırkpınar’a Yolculuk"

Ufka Karışan Sessizlik ve Oyun

Ayaklarımın altındaki kum, hafif esen rüzgârın dokunuşuyla ve gel-git halindeki deniz ile hareket ediyor. Dalgalar kıyıya yavaşça sokulup çekilirken, deniz kendi içinde bir nefes alıyor gibi. Gökyüzüyle iç içe geçmiş maviliğin içinde kayboluyorum. Sınırlar silinmiş; sanki zaman durmuş, dünya daha yavaş dönüyor. Kıyıda bir baba ve çocuğu var. Baba, ellerini arkasına bağlamış, gözlerini ufka dikmiş....

Devamını Oku about "Ufka Karışan Sessizlik ve Oyun"

Feribotta Martı

Deniz bugün sakin ama derinlerinde fırtınalar saklıyor gibi… Gökyüzü gri bir örtüyle kaplanmış, güneşin ışıkları bulutların ardında kaybolmuş. Ufka doğru bakınca, denizin ve gökyüzünün birbirine karıştığı o belirsiz çizgiyi görüyorum. Sanki burası dünyanın sonu, ya da her şeyin başladığı yer… Feribot yavaşça ilerlerken, suyun üzerinde süzülen martılar sanki bir şeyler fısıldıyor. Martılar, sanki yolculuğun sessiz...

Devamını Oku about "Feribotta Martı"

Sokakların Gülen Hüzün Yüzü

Bu fotoğrafa dikkatlice bakınca, ilk anda görünen sıcak gülümsemenin ardında gizlenmiş bir hüzün fark ediliyor. Gözlerindeki derinlik, geçmişin yükünü taşıyor sanki. Gülümsüyor ama o gülümsemenin içinde, yaşanmış yılların, belki kaybedilmiş dostların, belki de unutulmuş hayallerin izleri var.  Gözlerindeki parıltı, dudaklarının kıyısındaki hafif gülümseme, hayatın ona sunduğu her şeye rağmen içindeki neşeyi koruduğunu gösteriyor. Yüzündeki kırışıklıklar,...

Devamını Oku about "Sokakların Gülen Hüzün Yüzü"

Yürüyen Köşk: Zamana Meydan Okuyan Bir Doğa Mucizesi

Şubat ayının ilk haftası… Kışın ortasında olmamıza rağmen, Yalova’da bahardan kalma bir gün yaşanıyor. Yürüyen Köşk’ün gölgesinde yükselen asırlık çınar ağacı, zamana meydan okurcasına göğe uzanıyor. Dalları çıplak ama hâlâ görkemli… Gözler, bu köşk ve ağacın yıllar önce yaşadığı mucizevi hikâyeye yöneliyor. Atatürk’ün, yalnızca bir çınar ağacını kurtarmak için köşkü yürütmesi, insanlara buranın büyülü bir...

Devamını Oku about "Yürüyen Köşk: Zamana Meydan Okuyan Bir Doğa Mucizesi"

Eski Bir Rum Köyü Trilye

Trilye, Marmara’nın bu ikonik köşesi, Rum kimliğini ve kültürel mirasını en samimi şekilde yansıtan noktalardan biri.  Trilye’nin dar, taş döşeli sokaklarına adım attığınızda, tarihin sessiz bir fısıltıyla sizi sardığını hissedersiniz. Kıvrıla kıvrıla yükselen yollar, her köşede sizi yüz yıllık hikâyelerle karşılar. Soluk kırmızı kiremitlerle örtülü evler, zamanın aşındırdığı taş ve kerpiç duvarlarıyla adeta bir ressamın...

Devamını Oku about "Eski Bir Rum Köyü Trilye"

Gölyazı’da Sonbahar

Gölyazı; sonbaharın hüzününü, bir o kadar da huzurunu  yansıtıyor.  Güneşin batışıyla ile birlikte, göl üzerindeki ışık oyunları ve hafif kahverengi tonlar, doğanın sakin bir uyum içinde olduğunun hissini uyandırıyor. Sazlıklar ve gölün çevresindeki yeşil ve sararmış otlar, mevsimin geçişine tanıklık eden birer sessiz tanık gibi. Kahverengi kayık, bu bütünsel manzaraya insan dokunuşunu eklerken aynı zamanda...

Devamını Oku about "Gölyazı’da Sonbahar"

Balıkçılar

İstanbul’un Garipçe köyünde, balıkçılar hazırlık yapıyorlar. Yarın gün ağarmadan vira yelken  denize açılacaklar. Gökyüzünün uçsuz bucaksız maviliği, balıkçıların ellerindeki ağlar, insan emeğinin ve doğayla kurulan güçlü bağın bir simgesi gibi görünüyor.Fotoğraftaki dört balıkçının ellerindeki ağlar, yalnızca bir av malzemesi değil; aynı zamanda geçim kaynağı, emeğin vücut bulmuş hali ve denizin cömertliğine duyulan güvenin bir sembolü.Zemindeki...

Devamını Oku about "Balıkçılar"

Tezatların Şehri İstanbul

Yer, Eminönü. Fotoğrafçı, İstanbul’un günlük koşuşturması içinde beklenmedik bir anı yakalıyor, ama anın detaylarına bakınca tezatlıklar fark ediliyor. Bankta oturan teyze, belki de arkasındaki yazıdan habersiz. Üzerinde “İstanbul’un en keyifli yeri” yazan bu detay, onun o anki ruh haliyle ironik bir zıtlık oluşturuyor. Teyze el hareketleri ve dudaklarından dökülen birkaç kızgın sözle kendi dünyasını yansıtırken, ...

Devamını Oku about "Tezatların Şehri İstanbul"