İstiklal’in Kırmızısı

İstiklal caddesinde bir tramvay, iliklerine kadar kırmızı ve haylaz bir çocuk gibi kalabalığı yararak ilerliyordu, raylarla sınırlı dünyasında. İstiklal denilince dilimizde tramvay, tramvay denilince aklımızda İstiklal. Kulaklarımız onun sesini arıyordu, o insanlarının. Çın çın çın…

Her bir çınlamada, yüzyıllık hikayeler fısıldıyordu kaldırımlara. Geçmişin ihtişamını, bugünün telaşını yansıtıyordu. Karşılaştığı her bir yüz, anlığına bir bakış, bir selam, bir tanışıklık. Tünel, Pera, Çiçek Pasajı, balık pazarı, nostalji, ritim, vitrin. O, caddenin hem nöbetçisi hem en vefalı bir sevgilisi, telaşsız ve evinde. Durunca hayat duruyor, hareketlenince hayat yeniden başlıyor.

İstiklal’in göğüs kafesini andıran sokaklarının omurgası üzerinde gidip gelmeler, nostaljik öykünmeler, tarihsel söylemler, şiirler, edebi tutumlar ve atılan nutuklar eşliğinde ilerliyor tramvay, ilk istasyonu Taksim son istasyonu Tünel…

Fotoğraf: Rıza Aksoy

Her ay, gelen kutunuza harika içerikler almak için Bülten'e kaydolun.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Leave A Comment / Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir