Cunda’nın o neşeli, kalabalık, anason, papalina ve kızarmış ekmek kokulu sokaklarının bittiği yerde, denizin tuzunu yüzünüzde hissettiğiniz bir meydanda duruyor bu heykel. Arkasında masmavi bir gökyüzü, etrafında Ege’nin o umursamaz palmiyeleri… Ama o, yüzünü denize…