Her şeyin çabuk tüketildiği, zamana karşı yarış içinde olduğumuz modern çağda, her şeyin seri üretildiği ve teknolojinin hayatın her alanına girdiği dünyamızda, elleriyle sanat yaratan ustalar sessizce aramızdan çekiliyor. İşte tam da bu noktada, Kerem Öztürk’ün “Usta Eller” fotoğraf sergisi, bizlere bu değerli zanaatkârların hikayelerini tekrardan hatırlatıyor.
İFSAK Lokal ‘de sergilenen bu özel seçkiyi, serginin son günü olan 12 Eylül’de gezme fırsatı yakaladık. Kerem Bey’in rehberliğinde gezerken, fotoğrafların hikâyelerini dinleme fırsatı bulduk. Her bir fotoğraf, değerli bir an yaratırken; arkasında yaratılan emeği, alın terini ve birikimini taşıdığına tanıklık ettik.
Fotoğraf sergisini gezerken bazı fotoğraf karelerinin altında siyah kurdeleler gördük, kişinin artık hayatta olmadığını öğrendik ve hüzünlendik. Bu fotoğraf karelerinin önemini bir kez daha anlamış olduk.
Bazı fotoğrafların izin alınamadığı için sergiye dahil edilmemiş, özellikle kadınlar bu konuda biraz çekingen davranmış.
Bazı kişiler ise fotoğraf çekimine izin vermemiş, hatta “sen ajan mısın?” diye soranlar dahi olmuş.
Ustaların kıyafetleri, yaptıkları işler kendi içinde farklı renk konsantrasyonu yarattığı için ve bu durumun fotoğrafa olan odağın kaybolmasına neden olacağı için fotoğrafların siyah beyaz olarak hazırlandığı bilgisini veriyor Kerem Öztürk.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nden Doç. Dr. Hasan ÖZER bu proje için hazırlamış olduğu yazısını aşağıda paylaşıyorum.
Hızla akıp giden hayat yolculuğunda gözden kaçanlar usta eller sergisinin özneleri. Alışageldik, sıradan figürleri onlar yolculuğumuzun birer birer aramızdan ayrılan. Usta eller fotoğraf sergisi, tekniğin ve teknolojinin hayatımızın dışına ittiği meslekleri ve bu mesleklerin son ustalarını konu ediniyor. Sanatkâr ya da zanaatkâr olarak hayatını kazanan insanlar artık mesleklerini öğretecekleri istekli öğrenciler bulamamaktan şikayetçi. Biz ise onlarsız kalmanın burukluğunu sonraları anlayacağız. Tıpkı köklerinden olanın hayatiyetini sürdüremeyeceği gibi...
Doç. Dr. Hasan ÖZER
Sepetçi, bakırcı, kaşıkçı, kalaycı, saat tamircisi, dökümcü, kunduracı, yorgancı ve başka yaşam alanlarımızdan sessizce çekilen meslek erbapları. Ali Artar (Kalaycı), Bahri Akman (Kunduracı), Cemil Kaya (Tekne Yapımcısı), Coşkun Avcı (Yorgancı), Dursun Sarı (Sepet Ustası), Hasan Gider (Kaşıkçı), Hayri Çakmaklı (Sobacı), Hüseyin Engin Öztabak (Fotoğrafçı), İhsan Tosun (Marangoz), Kadri Dilmen (Gemi Modelcisi), Mehmet Alabaş (Değirmenci), Mehmet Altunsoy (Saatçi), Mehmet Türkçelik (Yontu ve Mask Sanatçısı), Mürvet Okur (Baston Ustası), Naciye Aslan (Çekmen Bezi), Nazım Aydın (Tornacı), Nazmi Özden (Dökümcü), Necati Ünsal Cimit (Şekerci), Osman Bayrak (Silah Ustası), Ramiz Kütüklü (Küfeci), Recep Özdemir (Bıçak Ustası), Recep Yazıcı (Motor Ustası), Selahattin Akyüz (Terzi), Şafak Tortu (Karikatürist), Şeref Güney ( Köy Berberi), Yaman Civan (Heykeltraş)…
Sepetçi, bakırcı, kaşıkçı, kalaycı, saat tamircisi, dökümcü, kunduracı, yorgancı ve başka yaşam alanlarımızdan sessizce çekilen meslek erbapları. Onlar bir ömür boyu hayatlarını meslekleri sayesinde kazandılar; evlerine ellerinden gelen ustalıkları ile ekmek götürdüler. Şimdi tek dilekleri bu mesleklerin unutulmaması. Unutulmasın ki hatıraları sonsuzlukta yankı bulsun, unutulmasın ki yaşantılar bir defter arasında solmasın, unutulmasın ki kökler ulu çınarları göğe yükselmekten alıkoymasın.
2003 yılında fotoğrafa amatör olarak başlayan İ. Kerem Öztürk (AFIAP 2012) 2006 yılında hızla değişen çağa ayak uydurup dijital fotoğrafçılığa geçiş yaptı. 2010 – 2024 yılları arasında ZFD’de fotoğraf eğitmenliği yaptı.
Halen, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde. öğretim görevlisi olarak çalışan Öztürk’ün katıldığı bir çok karma serginin yansıra “Anadolu’nun Çocukları” “Kadınlar”, “Benim Kütüphanem” ve “Gurbetteki Zonguldak” adlı kişisel sergileri, “Fenerin ışığında bir şehir Zonguldak” ve “Zonguldak Yöresinde Yaşayan İnsan Hazineleri” adlı kitaplarda yayınlanmış fotoğrafları ile “Marş Mira 2016 – Barış Yürüyüşü 2016” adlı belgesel fotoğraf gösterisi bulunmaktadır.
Aynı zamanda 2014 yılında Anadolu Üniversitesi Görsel İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı Bölümü Fotoğrafçılık – Kameramanlık programından mezun olan fotoğrafçının yurtiçi ve yurtdışında çeşitli ödül ve mansiyonları vardır.
ikeremozturk.com
Hasan Gider, Gökçebey’in Yeşilce Köyü’nde 1940 yılında dünyaya gelir. 1996 yılında, Akpınar Köyü’nde İmamlık yaparken, büyük oğlunun Yozgat’ta maden kazası geçirip şehit olduğu haberini acısını unutmak adına, kendini ağaç işlerine verir. “Bu işi kendi kendime yapa yapa öğrendim. Usta yanında öğrenmedim. Kaşık, havan, kül tablası, baston, ekmek aktarma ve yufka çevirme kürekleri gibi köyde kullanılan ağaç eşyaları yapıyorum. Kayın, dut, kiraz gibi ağaçlardan yapıyorum. Yalnız ağacım kuru olması lazım. Ağaç kuru olmazsa yarılma yapar.” diye anlatıyor yaptığı işi Hasan Usta.
1956 yılında Beycuma’da doğan ve ortaokulu 1.sınıfa kadar Beycuma’da okuyan Hayri Bey kitaplarının yanmasından dolayı okula gidememiş. Okuldan çıktıktan sonra babasının yanına çalışmaya giden Hayri Bey, babasının yanında teneke soba, sac soba yapımını öğrenir. Onun için bu iş, baba mesleğidir ve hala bu işten para kazanmaktadır. “Çocukluğum-dan beri bende bir beceri vardı. Eski kumaş borularını toplardım. Onların içine pilleri doldururdum, evde elektrik yakmak için.” diyerek uzun uzun düşüncelere dalar.
1949 yılında Bakacakkadı’da doğan Mürvet Okur babası öğretmen olmasına rağmen ancak ilkokula kadar okuyabilir. Annesi hasta olduğu için babası onu annesine bakması için okula göndermez. Yirmi iki yaşına kadar baba evinde kalan Mürvet Okur’un hayatı bu yaşından sonra bir hayli değişecektir. Görücü usulüyle evlendirilen Mürvet Okur, 6 yıl evli kaldıktan sonra memleketine iki çocuğuyla döner. Büyük oğlunu çırak olarak verdiği baston ustasının yanına gidip gelirken, Çelebi usta ona da süslemesi için bir kaç, baston verir. O gün bugündür Mürvet Usta kentin tek kadın bastoncusu olarak çalışma hayatına devam etmektedir.
“Usta Eller”, sergisi el emeğinin ve zanaatkârlığın değerine dair önemli bir kez daha hatırlatıyor bize. Bu sergi, bir zamanlar hayatı elleriyle şekillendiren ve mesleklerini yaşatmak için direnen insanların varlığını unutturmamak adına bir manifesto niteliğinde. Onların bütün isteği, dileği, bu mesleklerin sonsuzlukta yankı bulması. Umarım bu sergi, bu dileklerin gerçekleşmesi için atılan anlamlı bir adım olur.
#fotoğraf #ustaeller @zanaatkar #photography #photo #photos #toptags #photographyeveryday #ig_shutterbugs #photographer #photographysouls #visualsoflife #photoart #ilovephotography #photographyislife #photographyislifee #ig_great_pics #ınstaphotography #digitalphotography #photographylovers #photographylover #photographyart #photographie #mobilephotography #photooftheday #photographs #photographerlife