Deniz bugün sakin ama derinlerinde fırtınalar saklıyor gibi… Gökyüzü gri bir örtüyle kaplanmış, güneşin ışıkları bulutların ardında kaybolmuş. Ufka doğru bakınca, denizin ve gökyüzünün birbirine karıştığı o belirsiz çizgiyi görüyorum. Sanki burası dünyanın sonu, ya da her şeyin başladığı yer… Feribot yavaşça ilerlerken, suyun üzerinde süzülen martılar sanki bir şeyler fısıldıyor. Martılar, sanki yolculuğun sessiz yoldaşları… Kendi dillerinde bir şeyler anlatıyor gibiler ama dinleyen yok….
Yazılar
Sokakların Gülen Hüzün Yüzü
Bu fotoğrafa dikkatlice bakınca, ilk anda görünen sıcak gülümsemenin ardında gizlenmiş bir hüzün fark ediliyor. Gözlerindeki derinlik, geçmişin yükünü taşıyor sanki. Gülümsüyor ama o gülümsemenin içinde, yaşanmış yılların, belki kaybedilmiş dostların, belki de unutulmuş hayallerin izleri var. Gözlerindeki parıltı, dudaklarının kıyısındaki hafif gülümseme, hayatın ona sunduğu her şeye rağmen içindeki neşeyi koruduğunu gösteriyor. Yüzündeki kırışıklıklar, her biri ayrı bir hikâye anlatan çizgiler gibi… Gözlerinin kenarında…
Yürüyen Köşk: Zamana Meydan Okuyan Bir Doğa Mucizesi
Şubat ayının ilk haftası… Kışın ortasında olmamıza rağmen, Yalova’da bahardan kalma bir gün yaşanıyor. Yürüyen Köşk’ün gölgesinde yükselen asırlık çınar ağacı, zamana meydan okurcasına göğe uzanıyor. Dalları çıplak ama hâlâ görkemli… Gözler, bu köşk ve ağacın yıllar önce yaşadığı mucizevi hikâyeye yöneliyor. Atatürk’ün, yalnızca bir çınar ağacını kurtarmak için köşkü yürütmesi, insanlara buranın büyülü bir yer olduğu hissini veriyor. Sanki doğa ile insanın uyum içinde…
Eski Bir Rum Köyü Trilye
Trilye, Marmara’nın bu ikonik köşesi, Rum kimliğini ve kültürel mirasını en samimi şekilde yansıtan noktalardan biri. Trilye’nin dar, taş döşeli sokaklarına adım attığınızda, tarihin sessiz bir fısıltıyla sizi sardığını hissedersiniz. Kıvrıla kıvrıla yükselen yollar, her köşede sizi yüz yıllık hikâyelerle karşılar. Soluk kırmızı kiremitlerle örtülü evler, zamanın aşındırdığı taş ve kerpiç duvarlarıyla adeta bir ressamın paletinden fırlamış gibidir. Maviye çalan ahşap kepenkler, sarmaşıkların arasından utangaçça…
Gölyazı’da Sonbahar
Gölyazı; sonbaharın hüzününü, bir o kadar da huzurunu yansıtıyor. Güneşin batışıyla ile birlikte, göl üzerindeki ışık oyunları ve hafif kahverengi tonlar, doğanın sakin bir uyum içinde olduğunun hissini uyandırıyor. Sazlıklar ve gölün çevresindeki yeşil ve sararmış otlar, mevsimin geçişine tanıklık eden birer sessiz tanık gibi. Kahverengi kayık, bu bütünsel manzaraya insan dokunuşunu eklerken aynı zamanda yalnızlık ve dinginliği çağrıştırıyor. Gölyazı’nın melankolik ve büyüleyici güzelliği, zamanın…
Dalgasında Bir Feribot
Bir feribot, geçiyor dalgasını denizle, dalgasında savruluyor, yalpasında batıyor, küpeştesinden bir martı haykırıyor, pruvasından bir meltem yalıyor, insanları ufukta kayboluyor, deniz dinginliğinden hayli uzakta, isyanlarda yani, feribot; geçiyor dalgasını denizle
Balıkçılar
İstanbul’un Garipçe köyünde, balıkçılar hazırlık yapıyorlar. Yarın gün ağarmadan vira yelken denize açılacaklar. Gökyüzünün uçsuz bucaksız maviliği, balıkçıların ellerindeki ağlar, insan emeğinin ve doğayla kurulan güçlü bağın bir simgesi gibi görünüyor.Fotoğraftaki dört balıkçının ellerindeki ağlar, yalnızca bir av malzemesi değil; aynı zamanda geçim kaynağı, emeğin vücut bulmuş hali ve denizin cömertliğine duyulan güvenin bir sembolü.Zemindeki karmaşık ağ yığını, bu zorlu işin detaylarını ve inceliklerini yansıtırken,…
Tezatların Şehri İstanbul
Yer, Eminönü. Fotoğrafçı, İstanbul’un günlük koşuşturması içinde beklenmedik bir anı yakalıyor, ama anın detaylarına bakınca tezatlıklar fark ediliyor. Bankta oturan teyze, belki de arkasındaki yazıdan habersiz. Üzerinde “İstanbul’un en keyifli yeri” yazan bu detay, onun o anki ruh haliyle ironik bir zıtlık oluşturuyor. Teyze el hareketleri ve dudaklarından dökülen birkaç kızgın sözle kendi dünyasını yansıtırken, fotoğrafçı bu beklenmedik çelişkiyi yakalamanın mutluluğunu yaşıyor. Teyzenin rahatsızlığı, fotoğrafın…
Mutluluk
O gün sabah erkenden kalkmıştı. Hava serindi uzun süre göle baktı, sessiz ve sakindi. Barınağında ağlarını özenle kontrol etti; her düğümde geçen günlerin hayal kırıklıkları gizliydi. Bugün deniz ona cömert davranacak mıydı? Bir kez daha, ağlarını suya bıraktı. Gün ilerledikçe güneşin sıcaklığı arttı, ama bu defa ter sadece yorgunluktan değil, heyecandandı. Çektiği ağlar, uzun zamandır ilk defa dolup taşıyordu. Küçük teknede biriken balıkları görünce yüzündeki…
Ellerin Dokunuşu
Yine Fotoğraf Atölyesi ile Bursa’da fotoğraf gezisindeydik. Bursa’nın taş döşeli sokaklarında yürürken, objektifimizle yine bir hikâye arıyorduk. Dar bir sokağa saptığımızda karşımıza fotoğraf karesindeki sahne çıktı. Gözümüzün önünde rengârenk desenleriyle yere serilmiş bir halı, sanki sokak arası bir sergi. Üzerinde sabun köpükleri ışıldıyor, desenler her bir fırça darbesiyle yeniden canlanıyor gibi. Çocuklar dört bir yanına dizilmiş, ellerinde fırçalarla halı üzerinde sanki resim çalışması yapıyorlar. Ortaya…