Gökyüzü siyaha bürünmüş, kömür karası gökyüzü.
Kül yağıyor geceleri buralara, katran karası yollara, yeşilini kaybetmiş fidanlara.
Çelikler dönüyor geceleri, ateşi harlıyorlar, çelik daha bir öfkeli.
Derinlerde kazma sesleri, madencinin elleri, gece karası gözleri.
Durmasın diye çelik, sönmesin diye ateş, küllenmesin diye bu telaş.
Bir elinde kazması, bir elinde lambası ile meydanda, çelikten telaşlı bir madenci karşılar sizi Tunçbilek’te…
Şeref Aksoy 2014