Eski Foça

Karşısında yer alan altı adanın doğal bir liman durumuna getirdiği Eski Foça’da denize baktığında önde balıkçı tekneleri, arkada mavi ve daha da uzaklarda küçücük adacıklarla güzeller güzeli bir koy görürsün. Karaya döndüğünde ise daracık taş sokakları, eski evleri ve güler yüzlü insanları ile güzeller güzeli bir küçük ilçe sizi “turist” gibi değil misafir gibi ağırlamak üzere bekler.

Taş evlerle bezeli sokakları, mavi bayraklı koyları, balıkçı teknelerinin evi olan renkli limanı ve eşsiz gün batımları ile kendine hayran bırakan bir kent. İstanbul’dan kente büyülü bir tarihi yolculuk yaparak ve Pergamon antik kentini selamlayarak Eski Foça’ya gelirsiniz. Adeta zamanda yolculuk yaparcasına, Helenistik dönemde mola verip, İyonya ve Foça’ya ulaşırsınız. Alabildiğine mavi gökyüzü ile denizin kucaklaştığına tanık olursunuz.

Kentin etrafını bir gerdanlık gibi saran Foça evleri, deniz – ev ikileminde kaldığınız bir ruh hali ile hayran hayran bakakaldığınız yapılardır. Halbuki ayrılmaz iki kardeş gibi bir birini tamamlamaktadır. Bu durum Eski Foça’nın sahil şeridi boyunca sıralanan rengarenk evler, dar sokaklar ve balıkçı tekneleri ile tipik bir Ege kasabası atmosferi oluşmasına neden olur. 

Ege demek güneş demek, sadelik demek, gösterişten uzak olmak demektir. Ege demek tolerans demek, hoşgörü demek bütün medeniyetlerin mayasını oluşturan saygı demektir. Eski Foça’ya ayak bastığınız anda unuttuğunuz bütün bu duyguların farkına varırsınız. Başka bir hava soluyor gibi bulursunuz kendinizi. 

Coğrafya

Sakız Dondurma

İzmir’in kuzeyinde yer alan Foça’nın doğusunda Aliağa, güneyinde Menemen ilçeleri, batısında ve kuzeyinde Ege Denizi vardır.

İlçenin yüzölçümü 251 km2‘dir. Foça Adaları ilçeye bağlıdır. Foça, Türk Riviera’sı olarak bilinen Mersin, Antalya’dan başlayıp İzmir’e kadar uzanan bölgenin içindedir. Bu yüzden turistler için mavi tur ve diğer gezilerin durağıdır.

Foça’ya uğradığınızda Giritli Nazmi Usta’nın doğal dondurmasını denemeden ayrılmayın derim. Tabi uzun kuyrukları göz önüne alıp beklemeyi göze alırsanız. Artık gün ortasında daha az kalabalıkmış gibi hissettiğiniz bir anda bu mecburiyet sırasına kaynak olmak. 

Sırada bekleyenler de genelde kuyruk seyrekleşir umuduyla geldiğini söyleyenlerdir. 

Foça’da Dolaşan Bir Öykü

Foça’da bir öykü anlatılmaktadır.  Foça’da bir “Karataş” varmış, bu herkes tarafından bilinmesine rağmen nerede olduğu konusunda ise kimse bir şey bilmiyormuş Bu taşa basan mümkünü yok bir daha Foça’dan ayrılamıyormuş. Bir yerlere gitseler bile mutlaka dönüp dolaşıp yine Foça’ya geri dönüyorlarmış.

Yolu bir kez Foça’ya düşen herkes belki Karataş’a basarım da bu güzel yerde kalırım umuduyla sürekli gezermiş. Bana kalırsa Foça’nın her yeri Karataş’tır. Foça’yı görüp de sevmemek, dönüp gelmemek mümkün değil.

 

Bir Islık

Tarihçi Homeros’un sözünü ettiğine göre; Siren Kayalıklarından geçen Odyseia ıslığa benzeyen gizemli sesler çıkaran kayalıkların çağrısından çok etkilenir ve tayfalarının bu karşı konulmaz davetten etkilenip duraklamamaları için de kulaklarına balmumu tıkar…

Leave A Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir