Yine Fotoğraf Atölyesi ile Bursa’da fotoğraf gezisindeydik. Bursa’nın taş döşeli sokaklarında yürürken, objektifimizle yine bir hikâye arıyorduk. Dar bir sokağa saptığımızda karşımıza fotoğraf karesindeki sahne çıktı. Gözümüzün önünde rengârenk desenleriyle yere serilmiş bir halı, sanki sokak arası bir sergi. Üzerinde sabun köpükleri ışıldıyor, desenler her bir fırça darbesiyle yeniden canlanıyor gibi. Çocuklar dört bir yanına...
2024
Giriş:İstanbul’un İstiklal Caddesi… kalabalık, kaotik ve bir film platosu gibi. Her köşe başında başka bir hikaye, başka bir sahne… Ve işte bir köşede iki adam, yüzleri hikayelerle dolu, ellerinde sigaralar, bakışları boşlukta. Onlar bu filmin figüranları, verilen rolleri sessizce icra ediyorlar. Yanlarında yatan köpek ise izleyici. Bu sahne, hayatın kendisi gibi, hem gerçek hem de...
Yaşlı adam, sabah güneşinin solgun ışıkları altında parkın köşesindeki bankta oturuyor. Yüzünde, zamanı yontan yılların izleri var. Her kırışıklık, bir söz; her bakış, eskimiş bir anı taşıyor. Adamın mavimsi gözleri, uzak bir yerlere bakıyor. Gözlerindeki boşlukta, eskimiş hatıraların yankıları duyuluyor. Belki gençliğinin baharını, belki sevdiklerini ya da hayallerini düşünüyor. Hava; adam ile uyumlu, ılık. Rüzgâr;...
Ilık bir rüzgar, Sultanahmet Meydanı’nda geziniyor; tarihin, mazinin, hayatın, eskinin üzerinden savrulup insanların arasında dolaşıyor. Dokunduğu her insanda farklı duygular uyandırıyor. Fotoğraf makinem omzumda, birkaç arkadaşla birlikte tarihin ve hayatın küçük anlarını kaydetmenin peşindeyiz. Minarelerin gölgesi düşüyor kaldırımlara, raylara, tramvaylara, parke yollara ve güvercinlerin kanat sesleri yankılanıyor. Tarihin dokusu içinde kaybolmuşuz, geçmişin yaşanmışlıklarına dokunuyoruz. O...
90’larda çocuk olmak, teknolojinin yalnızlığından uzakta, sokakların çocuk sesleri ile yankılandığı, mutluluğun küçük şeylerde saklı kaldığı bir dönem içinde büyümekti.
Sonbahar, doğanın en etkileyici ressamı olarak tuvali ile Yedigöller’de yine iş başında. Her mevsimde ayrı bir güzelliğe bürünse de, sonbaharda altın sarısı, kızıl ve turuncunun bin bir tonu ile görsel şölen sunuyor Yedigöller… Doğa; fotoğrafta da görüldüğü üzere, yansımaları ile adeta bir ayna gibi güzelliğini önünüze seriyor. Yedigöller havzası güneyden kuzeye 1500 metrelik bir alan...
O gün Tekirdağ’ın eski bir köyünde, gözlerimizle taş duvarların, ahşap kapıların ve sararmış otların arasında bir hikâye arıyorduk. Fotoğraf Atolyesi’nin organize ettiği bir fotoğraf gezisindeydik. Sıvaları dökülmüş, köhne, tek katlı bir evin yanından geçerken, evin penceresinde aniden bir yüz belirmişti ve o yüz bize koca bir kitabın kapağını aralıyormuşuz gibi gelmişti. Ya her zamanki gibi...
Şelale olunmalı hayatta, gürül gürül akmalı, belki coşkulu, belki de hüzünlü, damlalalar halinde ya da birden, aniden, karışmalı sulara, sonra da karşısına geçip bakmalı akışını hayatın… Antalya Kurşunlu ŞelalesiSonbahar kahverengi, sarı ve yeşil renk cümbüşüyle, doğa ahengiyle, sular coşkusuyla, insan dinginliğiyle bütünüyle şelale olmuş, Kurşunlu olmuş…
ISO 64, F1.8 1/100s Yer Kadıköy Bahariye Her şey rüzgarın savurduğu bir çay yaprağının kaynar suyun içine düşmesiyle ve demini alması ile başladı. İnce belli bardak ile buluştu, bazen bir çay bahcesinde bazen de bir bankta dostları buluşturan bir neden oldu. Sözcükler cümlelere, cümleler sohbetlere dönüştü…Tıpkı Kadıköy Bahariye’de kadraja giren eskimeyen dostluğun görüntüsü gibi…
Sonbaharın kendini hissettirmeye başladığı Ekim ayı sonlarında, Yalova'dan yaklaşık 1 saat süren yolculuk sonrası Cumalıkızık'a ulaşıyoruz.