Yükleniyor
0   /   100
Seyahat  /  Tatil  /  İzlenim  /  Gezi

Eski Foça

Eski Foça

Karşısında yer alan altı adanın doğal bir liman durumuna getirdiği Eski Foça’da denize baktığında önde balıkçı tekneleri, arkada mavi ve daha da uzaklarda küçücük adacıklarla güzeller güzeli bir koy görürsün. Karaya döndüğünde ise daracık taş sokakları, eski evleri ve güler yüzlü insanları ile güzeller güzeli bir küçük ilçe sizi “turist” gibi değil misafir gibi ağırlamak üzere bekler.

Taş evlerle bezeli sokakları, mavi bayraklı koyları, balıkçı teknelerinin evi olan renkli limanı ve eşsiz gün batımları ile kendine hayran bırakan bir kent. İstanbul’dan kente büyülü bir tarihi yolculuk yaparak ve Pergamon antik kentini selamlayarak Eski Foça’ya gelirsiniz. Adeta zamanda yolculuk yaparcasına, Helenistik dönemde mola verip, İyonya ve Foça’ya ulaşırsınız. Alabildiğine mavi gökyüzü ile denizin kucaklaştığına tanık olursunuz.
Şeref Aksoy
İstanbul / turkey

Eski Foça Evleri

Kentin etrafını bir gerdanlık gibi saran Foça evleri, deniz – ev ikileminde kaldığınız bir ruh hali ile hayran hayran bakakaldığınız yapılardır. Halbuki ayrılmaz iki kardeş gibi bir birini tamamlamaktadır. Bu durum Eski Foça’nın sahil şeridi boyunca sıralanan rengarenk evler, dar sokaklar ve balıkçı tekneleri ile tipik bir Ege kasabası atmosferi oluşmasına neden olur. 

Ege demek güneş demek, sadelik demek, gösterişten uzak olmak demektir. Ege demek tolerans demek, hoşgörü demek bütün medeniyetlerin mayasını oluşturan saygı demektir. Eski Foça’ya ayak bastığınız anda unuttuğunuz bütün bu duyguların farkına varırsınız. Başka bir hava soluyor gibi bulursunuz kendinizi. 

 

Coğrafya

İzmir’in kuzeyinde yer alan Foça’nın doğusunda Aliağa, güneyinde Menemen ilçeleri, batısında ve kuzeyinde Ege Denizi vardır.

İlçenin yüzölçümü 251 km2‘dir. Foça Adaları ilçeye bağlıdır. Foça, Türk Riviera’sı olarak bilinen Mersin, Antalya’dan başlayıp İzmir’e kadar uzanan bölgenin içindedir. Bu yüzden turistler için mavi tur ve diğer gezilerin durağıdır.

Sakız Dondurma

Foça’ya uğradığınızda Giritli Nazmi Usta’nın doğal dondurmasını denemeden ayrılmayın derim. Tabi uzun kuyrukları göz önüne alıp beklemeyi göze alırsanız. Artık gün ortasında daha az kalabalıkmış gibi hissettiğiniz bir anda bu mecburiyet sırasına kaynak olmak. 

Sırada bekleyenler de genelde kuyruk seyrekleşir umuduyla geldiğini söyleyenlerdir. 

Foça’da Dolaşan Bir Öykü

Foça’da bir öykü anlatılmaktadır.  Foça’da bir “Karataş” varmış, bu herkes tarafından bilinmesine rağmen nerede olduğu konusunda ise kimse bir şey bilmiyormuş Bu taşa basan mümkünü yok bir daha Foça’dan ayrılamıyormuş. Bir yerlere gitseler bile mutlaka dönüp dolaşıp yine Foça’ya geri dönüyorlarmış.

Yolu bir kez Foça’ya düşen herkes belki Karataş’a basarım da bu güzel yerde kalırım umuduyla sürekli gezermiş. Bana kalırsa Foça’nın her yeri Karataş’tır. Foça’yı görüp de sevmemek, dönüp gelmemek mümkün değil.

Horoz Kenti Eski Foça

Foça’ya girince bir horoz heykeli görürsünüz. Yüzlerce yıl önce Phokaialılar, yani Foça’nın eski sakinleri tahtadan horoz heykellerini meclislerine, tapınaklarına ve gemilerinin burunlarına koyarlarmış. Foça’da bugün de bir yerlerde bir altın horoz olduğuna inanılıyor. Bir sürü insan yıllardır altın horozu arayıp duruyor, fırsat bulurlarsa da sağı solu kazıyorlar.

MÖ.6. yüzyılın ilk yarısı Perslerin önlenemez yayılışına tanık olmuştu. Önünde hiçbir ordunun dayanamadığı Pers orduları Phokaia’yı kuşattılar. Kent daha önceden 18–20 metrelik surlarla çevrilmişti ama hiçbir sur Persleri durduracak kadar güçlü değildi. Savaşan Phokaia’lılar daha fazla direnç gösteremeyeceklerini anlayınca teslim olmak için Pers kralından bir gece süre istediler. Pers Kralı Harpagos bunu kabul etti, gece bitip sabah olduğunda ses soluk yoktu. Persler kente girdiklerinde tek canlı bulamadılar. Köle olmaktansa yurtsuz kalmayı seçen Phokaia’ lılar kentin altındaki tünellerden değerli eşyalarını da gemilere yükleyip çoktan denize açılmışlardı. Bu yolculuktan ayrılan bir grup Fransa sahilleri olan Marsilya’ya ulaşmışlardı. Kürekli gemilerle yapılan bu yolculuk da her geminin önünde horoz sembolü bulunmaktaydı. Pers saldırısından kaçıp kurtulan Phokia’lılar bugünkü Marsilya kentini kurmuşlardır. Marsilya limanında, liman binasında oturduğunuz bu şehir ve liman M.Ö. 600 yılında Phokaia’ lılar tarafından kurulmuştur diye bir tabela yer almaktadır. Horoz sembolü de bu şekilde Foça’dan Fransa’ya taşınmış olmuş. Hızlı gemileri ile limandan limana koşup duran Phokaia’ lılar kültürü de taşımışlar. Fransa’ya alfabeyi götürmüşler, Akdeniz’in birçok kıyısına zeytinciliği yaymışlar.

Gal horozu sembolünün tüm Fransa’ya yayılması ise 1789 yılındaki Fransız İhtilali’nden sonra oldu. İhtilal sırasında Marsilya’da yaşayan Foçalılar, ellerinde, üzerinde horoz resmi bulunan bayraklar taşıyarak marşlar söylemişler. Bu sırada, bayrakların üzerindeki horoz sembollerini çok beğenen ihtilalciler, bunu kendilerine de sembol olarak seçmişler. Eski Foçalılar için diriliş, uyanış, güç ve yayılma anlamına gelen horoz sembolü, böylece Fransa’nın da simgesi haline gelmiş.  [Kaynak: İzGazete.Net

Bir Islık…

Tarihçi Homeros’un sözünü ettiğine göre; Siren Kayalıklarından geçen Odyseia ıslığa benzeyen gizemli sesler çıkaran kayalıkların çağrısından çok etkilenir ve tayfalarının bu karşı konulmaz davetten etkilenip duraklamamaları için de kulaklarına balmumu tıkar…

Ahmed Arif’e ait olan Oy Havar şiirini seslendirmeye çalıştım. Umarım beğenirsiniz.  Yorum ve önerilerinizi yorum bölümünde paylaşırsanız sevinirim.  https://www.youtube.com/watch?v=XvOY6CsWkqg&t=8s Görüntüleme 8

“Akdeniz yakası, Aydın elleriKuşlar gider bizim Abdal Musa’yaCemal’in görünce yürüdü dağlarTaşlar gider bizim Abdal Musa’ya 23 Haziran akşamı bizler de İstanbul’dan bu …

Git

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.Kimsesizlerin olduğu ıssız sokaklardan,Sadece sokak lambalarının aydınlattığı soğuk şoselerdenYokuşlardanBeni bir başıma bırakıp git. Görüntüleme 32

Gidilecek yerler var yüreğinin götürdüğüBir kaç gün sürecekTabi ki var bu yolculuğun gecesiSoluk pencerelerin arkasındanSelamlar sizi Kız KulesiPencerenin önündeki sorar”Baba bu neyin …

Rıza Aksoy’un Bozcaada ile ilgili izlenimlerini kendi kaleminden okuyalım. Son yıllarda günübirlik geziler ya da hafta sonu turlarıyla oldukça ilgi gören Bozcaada’yı …

Nazım Hikmet’in “kesik bir omuz başı gibi” eksikliğinin sızısını hissedeceğim Serkan dostumun.

Denizin üstü gibi altının heyecan verici, büyüleyici zaman zaman hareketli, tehlikeli bulurlar. Denizciler mitolojiyi bilmemelerine rağmen Poseidon’a inanırlar.

O’nu çocukluğumda ve gençliğimde sürekli duyar, hayat hikayesine hep gıpta ile bakardım. Arısu Köyü’nden ayrılışı ile başlayan hayat mücadelesi ve üzerine de …