Yükleniyor
0   /   100

Bozcaada

Bozcaada, Ege Denizi’nin kuzeyinde, Çanakkale iline bağlı küçük bir ada. Çanakkale Boğazı’nın hemen girişinde yer alıyor. Yerleşim, adanın kuzeydoğusunda yer alan ilçe merkezinde toplanmış. Bunun dışında herhangi bir köyü bulunmuyor.
 
Adı üzerinde feribottan baktığınızda boz tepeleri olan ıssız, ufak bir ada izlenimi veriyor Bozcaada’nın ufak görüntüsüne aldanmayın kendinden beklenmeyecek sürprizlerle dolu bir yer. Tek yapmanız gereken boz görüntüsünün arkasındaki uçsuz bucaksız bağlarını, bağ evlerini, pırıl pırıl kumsallarını, mavi bayraklı temiz denizini, küçük koylarını, kekik kokulu tepelerini, lezzetli şaraplarını ve yemeklerini keşfetmek..
Feribot9.jpg
Bozcaada_Kale11.jpg
Feribotun yanaştığı iskele, adanın tek toplu yerleşim yeri içinde yer alıyor. Ada merkezi, nostaljik sokakları ile şirin bir Ege kasabası havasında. Zamanında kasabanın ortasından geçen dere, Rum ve Türk Mahallesi diye ikiye ayrılmasında rol oynamış. Artık böyle bir dere ve ayırım yok ama mimari farklılıktan dolayı hangi mahallede olduğunuzun farkına varıyorsunuz.
v27.jpg
Bozcaada_Kale14.jpg
Sokakların büyüklüğü geniş veya dar olması bile hangi mahallede olduğunuz belirliyor. Rum Mahallesi geniş sokakları, bakımlı evleri, güzel kapıları, bin bir çeşit çiçekleri ile çok dikkat çekicidir. Sokakların geniş ve birbirini dik kesmesi mahalleye klima etkisi yaratmış. Mahallenin tam ortasında bir kilise ve saat kulesi yer alıyor. Bir zamanların kahveleri, meyhane ve tavernaları anılan sokaklar; şimdilerde turistik restoran, kafe ve dükkanlara sahiplik ediyor.
Kale girişininde yazılı metinden alınmıştır.
Truva Kral Priamos, kente saldırabilecek gemilere karşı sağlam bir kale yaptırmış, adını da Tenedos koymuştur. Bizanslılar tarafından da kullanılan kalenin yerine Venedikliler sağlam bir kale inşa ettiler. Kale, Venedikliler ile Cenevizliler arasında sürekli anlaşmazlık konusu oldu. 8 Ağustos 1381″de yapılan anlaşma ile savaş sona erdi. Anlaşmaya göre tarafsız bölge haline getirilen adadaki kalenin surları yıkılarak kullanılmaz hale getirildi, Ada, tamamen tahliye edilerek halkı Girit’e gönderildi. Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı hâkimiyetine geçen kalenin yıkık surları üzerine 1478-1479 yılları arasında yeniden bir kale yaptırıldı. 1807 yılında Bozcaada’yı ele geçiren Ruslar ve İngilizler kaleyi tahrip ederek kullanılamaz hale getirdiler. Kısa bir süre sonra tekrar Osmanlı hakimiyetine geçen kale, 1816 yılında II. Mahmut döneminde kapsamlı bir onarım görmüştür. Bozcaada Kalesi, son olarak 1965-1970 yılları arasında Kültür ve Turizm Bakanlığınca yeniden onarılmıştır. Kale, karadan ve şehirden yaklaşık 10 m genişliğinde, 250 m uzunluğunda bir hendekle ayrılmıştır. Günümüzde taban yükselmiş olan hendeğin içi, önceden su ile dolu olup saldırılara karşı kaleye koruma sağlamaktaydı Önceleri, hendek üzerine yapılan, yukarıdan açılır kapanır, zincirli, makaralı asma bir köprü kullanılmaktayken; daha sonra kemerli sabit bir köprü yapılmıştır.
Bozcaada220.jpg
Bozcaada_Kale12.jpg
Bozcaada9.jpg
Bozcaada8.jpg
Türk Mahallesi, kıvrımlı, dar sokakları, ahşap, cumbalı evleri ile belli ediyor kendini. Türk mimarisinin etkilerini adanın Türk Mahallesinde görmeniz mümkün. Adaya olan ilginin artmasıyla birlikte evlerin çoğu pansiyon ve otele veya liman tarafında olanlar ise restorana dönüşmüş.
Sosyal ve dini yapılar da mahallelere göre dağılmıştır. Kilise ve küçük şapel gibi yapılar Cumhuriyet Mahallesinde, cami, hamam, çeşme, namazgah gibi Türk kültürüne özgü yapılar Alaybey Mahallesindedir.
Feribot13.jpg
Bozcaada25.jpg
Adanın özellikle şarapları ilgi çekiyor, her sokak başında veya aralarında şarap tadım yerlerine rastlamanız mümkün. 9 adet farklı şarabı tatmak için 250 TL ödemeniz gerekiyor. Adada yetişen “Karalahna” adı verilen bir üzüm çeşidinden yapılan şarabı raflarda daha sık görebilirsiniz.
 
Adanın diğer bir özelliği ise; adanın meyvelerinden yapılmış olan dondurmaların eşsiz tadı ile damağınızı buluşturmak. Dondurmanın topunun 50 TL olduğunu hatırlatmak isterim.
500 yıldır Türkler ve Rumların bir arada yaşadıkları Bozcaada’da, nüfus dengesi zaman içinde değişiklikler göstermiş. 1381 yılında Venedikliler ile Cenevizlerin yapmış olduğu anlaşma gereği ada tarafsız bölge ilan edilmiş, ada halkı Girit’e gönderilmiş. Ünlü İspanyol seyyah Clavijo ve Taffun yazdıkları seyahatnamelerinde bu durumu belirtmişler. O dönem Girit’e gönderilmeden önce yapılan nüfus sayımında 439 Türk, 793 Rum sayılmış. 60’lı yıllara kadar Rum nüfusu yoğunluğunu sürdürmüş. Bu yıllardan sonra mübadele vb çeşitli nedenlerle başlayan göçler sonucunda Rum nüfusu günümüze kadar zamanla azalmış.  2023 nüfus sayımına göre adanın resmi nüfusu 3243. Yazın gelen ziyaretçilerle ada nüfusu 10.000’e kadar çıkabiliyor.
 
Ada merkezindeki sokakları 1 saat içinde yavaş tempoda yürüyerek gezmeniz mümkün. Ama bir kere dolaşmak yetmiyor, her seferinde yeni bir ayrıntı yakalanıyor. Özellikle fotoğraf severler için ara sokaklar, bol bol vakit geçirilecek yerler.
Geyikli iskelesinden feribota binip yol aldıktan sonra Ada üzerinde sürekli büyüyen büyüdükçe de ihtişamından kaybetmeyen bir kale karşılar sizi. Şaşkın bakışlar içinde bu kadar büyük bir kalenin bu küçük adada ne işi var diye düşünebilirsiniz.  Bozcaada Kalesi’nin ihtişamı adanın zengin geçmişini yansıtıyor aslında.
Çanakkale Boğazı’nın çıkışında olması ve anakaraya yakınlığı sebebiyle yüzyıllar boyunca istilaya açık bir yer olmuş ada. Üzerinde yaşayan medeniyetler ancak bu denli büyük bir kaleyle güvende hissetmişler kendilerini. Yeri gelmiş yıkılmış, yeri gelmiş taş taş üstünde bırakılmamış ama ihtişamının üstüne ihtişam katılmış ve bugüne gelmiş. Şimdi var olma amacını kendi bile unutmuş, meraklı ziyaretçilerini bekliyor kale. Surlarının arkasında güvende bekleyen medeniyetlerden bugüne çok şey değişmiş ama yüzyıllardır başında esen poyrazı, tepesinde dolaşan kargaları, dimdik gururlu duruşu değişmemiş…
Bozcaada_Kale01.jpg
  • Bozcaada yürüyerek gezilecek bir ada değil maalesef, adanın arka tarafındaki üzüm bağlarını, bağ bozumlarını, şarap mahzenlerini keşfetmek için aracınız ile gitmeniz daha uygun olacaktır. 
  • Bayram tatillerinde adayı gezmek istiyorsanız arefe ve bayramın 1. günü gitmenizi öneririm. Diğer günler ulaşmak isterseniz adanın nüfus yoğunluğu ve feribot yoğunluğu ile karşı karşıya kalırsınız.
  • Feribotu kullanırken ister yolcu olsun ister aracınız olsun aldığınız bilet gidiş dönüştür. Araç için 800 TL + yolcu başına 30 TL, yolcu için de  80 TL alınmaktadır.

Bu gezide aşağıdaki kaynaklardan faydalanmıştır.