Yükleniyor
0   /   100

Şeref Aksoy

Sen Nisan’sın

Nisan ayının baharın gelişini daha fazla hissettirmesini beklerken, en son poyrazın getirdiği soğuk hava ile Mayıs ayına giriş yaptık. Arkadaş sohbetlerimizin ayrılmaz birer parçası oldu soğuk hava, yağmur ve rüzgar. Geçmiş yıllarda havaların bu şekilde olmadığından ve bu havanın Nisan ayına yakışmadığından dem vurmaya başladık bu aralar sıklıkla.  Hafta içi sabahları servis noktasına ulaşmak için...

Devamını Oku about "Sen Nisan’sın"

Datça’nın Ruhu

“Plinius’un ‘Stadia’sı, Piri Reis’in ‘Dadia’sı… Binlerce yıldır denizcilerin ve şairlerin dilinde dönen bir kıyı: Datça…” Datça… İsmini duyduğunuz anda bir meltem dolaşır saçlarınızda, bedeninizi okşar, benliğinizi sarar… Güneşin sarısı, taş evleri, denizi, badem çiçekleri ve sadece doğasıyla, tarihiyle değil, ruhuyla da bir çekim merkezidir. Binlerce Yıllık Bir Uygarlık: Datça’nın Tarihi Datça’nın geçmişi, günümüzden yaklaşık 4.000...

Devamını Oku about "Datça’nın Ruhu"

Datça’da Bir Deli

Eski Datça sokaklarında  bir deli . Yeşim hanım, gururla ben bu köyün delisiyim diyor.  Saçlarında rengarenk çiçekler, gözlerinde ise masmavi bir deniz—ama o çiçekler süs değil; baharı çağrıştırıyor, umudu serpiştiriyor.  Belki de çok uzun zaman karanlıkta yürümüş bir yolcudur. Hastalığın, korkunun, yalnızlığın eşiğinden geçmiştir. Şimdi gülümseyişiyle meydan okuyor hayata . Deliliği, bir yenilgi değildir; bir...

Devamını Oku about "Datça’da Bir Deli"

Köftenin Arkasındaki Matematik

Marmaris’in ara sokaklarında bir köfteciye giriyorsunuz. İçeride sizi karşılayan güler yüzlü bir adam… Elinde çay bardağı, parmaklarının arasında sigarası, gözlerinde yaşanmışlığın sıcaklığı. Tanışın; Atalay Bey. Emekli bir matematik öğretmeni. Bugünlerde köfteci dükkanında kasada oturuyor, garsonluk yapıyor. Ama bu sadece görünen yüzü… Atalay Bey’in meslek hayatı Türkiye’nin doğusunda başlıyor. Zor şartlarda ama büyük bir tutkuyla eğitim...

Devamını Oku about "Köftenin Arkasındaki Matematik"

Mahalle Ruhu Berberle Yaşar

Yılların biriktirdiği dostluklar, tıraşı bahane ederek tıpkı eski günlerde olduğu gibi bu berber dükkânda buluşmaya devam ediyor. Berber koltuğunda dakikalar, hatta saatler süren sohbetler, mahalle kültürünü ayakta tutan en temel yapı taşlarından bir tanesi. Berberin aynası sıradan bir ayna değildir, simalara, yüzelere, gülümsemelere, hüzünlere de tanıklık etmiştir.  İşte bu yüzden mahalle berberi, sıradan biri değildir....

Devamını Oku about "Mahalle Ruhu Berberle Yaşar"

Çayırın Kalbine: Kırkpınar’a Yolculuk

Tarih 2008, Fotoğraf Atölyesi haftalık gezi programını Edirne Kırkpınar olarak açıkladığında, çocukluğuma dönmüştüm. Eskiden 3 gün süren düğünlerin son günü harman güreşleri  yapılırdı. Baş pehlivan olmak için kıyasıya mücadele eden güreşçileri izledikçe onlara özenir, tutmasalar ben de meydana inmek isterdim. Tutmasalar belki de güreşçi olmuştum.  Heyecan ile Kırkpınar’a yol almaya başladık… Edirne’ye varan yol, usul...

Devamını Oku about "Çayırın Kalbine: Kırkpınar’a Yolculuk"

Ufka Karışan Sessizlik ve Oyun

Ayaklarımın altındaki kum, hafif esen rüzgârın dokunuşuyla ve gel-git halindeki deniz ile hareket ediyor. Dalgalar kıyıya yavaşça sokulup çekilirken, deniz kendi içinde bir nefes alıyor gibi. Gökyüzüyle iç içe geçmiş maviliğin içinde kayboluyorum. Sınırlar silinmiş; sanki zaman durmuş, dünya daha yavaş dönüyor. Kıyıda bir baba ve çocuğu var. Baba, ellerini arkasına bağlamış, gözlerini ufka dikmiş....

Devamını Oku about "Ufka Karışan Sessizlik ve Oyun"

Feribotta Martı

Deniz bugün sakin ama derinlerinde fırtınalar saklıyor gibi… Gökyüzü gri bir örtüyle kaplanmış, güneşin ışıkları bulutların ardında kaybolmuş. Ufka doğru bakınca, denizin ve gökyüzünün birbirine karıştığı o belirsiz çizgiyi görüyorum. Sanki burası dünyanın sonu, ya da her şeyin başladığı yer… Feribot yavaşça ilerlerken, suyun üzerinde süzülen martılar sanki bir şeyler fısıldıyor. Martılar, sanki yolculuğun sessiz...

Devamını Oku about "Feribotta Martı"

Sokakların Gülen Hüzün Yüzü

Bu fotoğrafa dikkatlice bakınca, ilk anda görünen sıcak gülümsemenin ardında gizlenmiş bir hüzün fark ediliyor. Gözlerindeki derinlik, geçmişin yükünü taşıyor sanki. Gülümsüyor ama o gülümsemenin içinde, yaşanmış yılların, belki kaybedilmiş dostların, belki de unutulmuş hayallerin izleri var.  Gözlerindeki parıltı, dudaklarının kıyısındaki hafif gülümseme, hayatın ona sunduğu her şeye rağmen içindeki neşeyi koruduğunu gösteriyor. Yüzündeki kırışıklıklar,...

Devamını Oku about "Sokakların Gülen Hüzün Yüzü"

Yürüyen Köşk: Zamana Meydan Okuyan Bir Doğa Mucizesi

Şubat ayının ilk haftası… Kışın ortasında olmamıza rağmen, Yalova’da bahardan kalma bir gün yaşanıyor. Yürüyen Köşk’ün gölgesinde yükselen asırlık çınar ağacı, zamana meydan okurcasına göğe uzanıyor. Dalları çıplak ama hâlâ görkemli… Gözler, bu köşk ve ağacın yıllar önce yaşadığı mucizevi hikâyeye yöneliyor. Atatürk’ün, yalnızca bir çınar ağacını kurtarmak için köşkü yürütmesi, insanlara buranın büyülü bir...

Devamını Oku about "Yürüyen Köşk: Zamana Meydan Okuyan Bir Doğa Mucizesi"